Ders çalışmaya ya da çok sıkıcı bulduğumuz ama bir yandan da yapmak zorunda olduğumuz bir işe başlamak bazen gerçekten çok zor olabiliyor. Masanın başına geçip çalışmaya, yazmaya, okumaya başlasak bile, 2 dakika sonra dikkatimiz başka bir şeylere kayabiliyor. Günün ya da çalışmayı planladığımız saatlerin sonunda, bir adım bile ilerleyemediğimizi; planımıza uyamadığımızı fark etmek de hem suçluluk hem de endişe (“nasıl yetiştireceğim?”) hissetmemize yol açabiliyor.
Özellikle günümüzde, dikkatimizin dağılmasına kolaylıkla sebep olabilecek birçok unsurla çevrelenmiş durumdayız. Elimizin altında, saniyeler içinde internete bağlanarak ulaşabileceğimiz sınırsız sayıda cezbedici şey var. Sosyal medya, ilgimizi çeken konulardan bahseden harika fikirlerle dolu bloglar, sevdiğimiz dizinin yeni sezon bölümleri, alışveriş siteleri, arkadaşlarımızla görüntülü ya da mesajla iletişim kurabilme, haberler, video şeklinde hazırlanmış bloglar (vlog)…Sürekli elimizin altında bulunan bilgisayar, tablet ya da cep telefonumuzla bu eğlenceli ve güzel şeylere ulaşmak bu kadar kolayken; telefonumuza sürekli bildirimler, mesajlar, uyarılar gelirken; zaten konsantre olmakta zorlandığımız ve bize sıkıcı gelen bir şeye hem başlamak hem de devam etmek çok daha zor olabiliyor.
Üniversiteye girmek için LYS’ye hazırlanan öğrenciler, bu maratonun sonuna yaklaştıkça; hem tüm senenin çalışma temposunun vermiş olduğu bir yorgunluk, hem de sınav yaklaştıkça yaşanan heyecan nedeniyle bu dönemde ders çalışma konusunda biraz daha zorlanabiliyorlar. Üniversite öğrencileri de, 2. Vizeler, ardından da finallere doğru son hız ilerlerken; havanın güzelleşmesi, bahar şenlikleri, çeşitli festivaller ve tüm senenin yorgunluğu derken; benzer şekilde ders çalışmaya odaklanmakta sıkıntı yaşayabiliyorlar. Herkesin ders çalışma ve öğrenme yöntemi aslında farklı ve kendine hastır. Ancak, az önce bahsettiğimiz ve bu süreçte işimizi daha da zorlaştıran dikkat dağıtıcı faktörleri biraz daha kontrol altına alabilmek için yapılabilecek birkaç şeyden bahsedebiliriz:
- Çalışırken konsantrasyonunuzu dağıtabilecek cep telefonu, tablet gibi iletişim araçlarının bildirimlerini kısıp, ekranda çıkan yazıları ya da ışıklı uyarıları görmemek için görüş alanınızın dışında, mümkünse uzak bir yere koymanız iyi bir fikir olabilir. Aslında önemli olmayan, o an bakmamızın şart ve acil olmadığı bazı uyarı ve bildirimleri merak edip telefonu elimize aldığımızda; “şuraya da bir bakayım” diyerek sosyal medya, haberler, videolar arasında dolaşırken tahminimizden çok daha fazla zamanı boş yere harcayabiliyoruz, hem de pek de farkında olmadan. Eğer bir zaman periyodunu çalışmaya ayırdıysanız, o sürede başka ve acil olmayan bir şeylerle ilgilenmek boşu boşuna zaman ve enerji kaybetmenize yol açar, bu da planınızın aksamasına.
- Ders çalışmayı planladığınız saatlerde, canınız istemediği ya da bir türlü konsantre olamadığınız için çalışmamaya karar verirseniz; ders için ayırdığınız o süre boyunca daha zevkli olan başka bir şey de yapmayın. Kendinize; planladığınız ve çalışmaya ayırdığınız süre boyunca, internete girmek, televizyon izlemek, arkadaşlarınızla görüşmek, kitap okumak gibi ders çalışmayı içermeyen ve size zevkli gelen şeylerden uzak durmakla ilgili kural koyun. Böylece, en azından o süreyi zevk alarak geçirmiş olmazsınız, ve hiçbir şey yapmayarak sıkılmak yerine ders çalışırken sıkılmayı tercih etmeniz daha kolay olabilir. Öteki türlü bir durumda; yani çalışmayı bırakıp hoşunuza giden eğlenceli bir şeyler yaparak zaman geçirdiğinizde, bir sonraki sefer ders çalışmaya başlamanız çok daha zor olacaktır; çünkü onun yerine çok daha eğlenceli şeylerin elinizin ucunda sizi bekliyor olduğu fikri bir ampul gibi kafanızın içinde sürekli yanıp sönecektir.
- Çalışma planı yaparken daha gerçekçi ve uygulanabilir hedefler belirleyin. Önünüzde kısıtlı bir zaman varsa, arzu ettiğiniz her konuyu mükemmel bir şekilde yetiştirmek mümkün olmayabilir. Eksiğiniz olduğunu düşündüğünüz konuları listeleyip, en önemli ve öncelikli olanları seçebilirsiniz. Güçlü (çalışınca diğer konulara kıyasla daha iyi yapabileceğinizi düşündüğünüz) ve zayıf (ne kadar çalışsanız da bu süre zarfında çok fazla yol kat edemeyeceğinizi tahmin ettiğiniz) olduğunuz konuları belirleyip, bir öncelik sıralaması yapabilirsiniz. Çok çalışıp azıcık ilerleyebileceğiniz bir konudansa, çalışırsanız çok çok iyi yapabileceğiniz bir konuya zaman ayırmak daha mantıklı olabilir. Ayrıca, bir gün içinde çalışabileceğiniz konu, çözebileceğiniz test miktarlarını da gerçekçi tutmaya çalışın. Bu konuda sizi, kendinizden daha iyi kimse tanıyamaz. Başka kişilerin yaptıkları ya da çevrenizdeki insanların sizden beklediklerinden ziyade, kendi potansiyeliniz en önemli kriteriniz olmalı. Yapabileceğinizin çok daha üstünde hedefler belirleyip ona göre çalışma planı oluşturursanız; hem kendinizi gereksiz yere aşırı zorlamış, hem de gerçeküstü hedeflerinize ulaşamadıkça sürekli hayal kırıklığı ve uzun vadede tükenme yaşayabilirsiniz. Oysa gerçekçi ve uygulanabilir hedefler belirleyip bunlara ulaşmak, listede yer alan her bir hedefin yanına atılan ✔ler, kendinizi başarılı ve iyi hissetmenize ve sonraki günler için motivasyon kazanmanıza büyük katkı sağlayacaktır.