• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
MERSİN  ÇÖZÜM  PSİKOLOJİK  DANIŞMANLIK   VE  TERAPİ  MERKEZİ

DÜŞÜNCELERİMİZİN BAZI TEMEL NOKTALARI



DÜŞÜNCELERİMİZİN BAZI TEMEL NOKTALARI

HER BİRİMİZ TÜM YAŞAM DENEYİMLERİMİZDEN YÜZDE YÜZ SORUMLUYUZ.

AKLIMIZDA OLAN HER DÜŞÜNCE GELECEĞİMİZİ YARATMAKTADIR.

HERKES İÇİN EN BÜYÜK MUTSUZLUK “YETERİNCE İYİ DEĞİLİM” DİYE DÜŞÜNMEKTİR. BU SADECE BİR DÜŞÜNCEDİR VE DÜŞÜNCE DEĞİŞTİRİLEBİLİR.

KENDİMİZİ GERÇEKTEN SEVDİĞİMİZ ZAMAN HAYATIMIZ HER YÖNÜYLE DÜZENE GİRER.

OLUMLU DEĞİŞİMLERİN ANAHTARI ŞİMDİ VE BURADA KENDİMİZİ ONAYLAMAK VE KABUL ETMEKTİR.

BEDENİMİZDE “HASTALIK” DENEN ŞEYİN YARATICISI BİZİZ.

KENDİ HAKKIMIZDA DÜŞÜNDÜKLERİMİZ KENDİ GERÇEKLERİMİZDİR.

HER BİRİMİZ DÜŞÜNCE VE DUYGULARIMIZLA KENDİ YAŞAM DENEYİMLERİMİZİN YARATICISIYIZ.

DÜŞÜNCELERİMİZ VE SÖZCÜKLERİMİZ İLE DENEYİMLERİMİZİ YARATMAKTAYIZ.

 

 

          Hiçbir duygu kendiliğinden ortaya çıkmaz. Mutsuzluk, huzursuzluk, kaygı, öfke, nefret vs. duyguların önünde mutlaka olumsuz bir düşünce vardır. Bu olumsuz düşünce zamanla otomatik hale geldiği için beynimizden saniyenin milyonda biri hızla geçer. Bu kadar hızlı geçen düşünceleri bilincimiz algılayamaz. Fakat bir sineğin uçuşunu bile kaydeden bilinçaltımız bu otomatik düşünceyi algılar ve kaydeder. Yani biz farkına varmadan beynimizde bazı kimyasal değişimler olur. Bu otomatik olumsuz düşünce olumsuz duyguları tetikler. Danışanlarıma düşüncelerini sorduğumda hemen hemen tamamına yakını duygularını dile getirirler. “Bu olay hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu olay yaşandığında ne düşündünüz?”gibi sorulara “Mutsuz oldum, husursuz hissettim, öfkelendim” gibi duygu kelimeleriyle cevap verirler. Bunun nedeni düşünceyi yakalayamamış olmaları ve yakaladıkları ilk bilginin duygularla ilintili olmasıdır. Ardından vücudumuz beyinden aldığı emirle fizyolojik tepkiler verir. Bunlar kızarma, terleme titreme, sesin yükselmesi, kalp atış hızının artması, soluk alışverişinin hızlanması gibi tepkilerdir. Son olan da bunlarla uyum gösteren bir davranış sergilemektir.

          Örneğin bir eleştiri karşısında “kimse beni eleştiremez, ne haddine”şeklinde bir yargınız varsa (düşünce) öfkelenir (duygu) ve kızarırsınız (fizyolojik tepki). Ardından sizi eleştiren kişiye saldırabilir, kavga edebilir, ona zarar verebilirsiniz (davranış). Bu sistemi kendi lehinize çevirmeniz ve kullanmanız da mümkündür. Çünkü aynı şekilde olumlu düşünceler de olumlu duyguları doğurur. Aynı örnekte “eleştiri, benim hatalarımı görmemi sağlar”şeklinde bir düşünce sizi sakinliğe (duygu) ve dinlemeye (davranış) yöneltir. Bunu başlangıçta bilinçli yaparak zamanla otomatik hale dönüştürebilirsiniz. Araba kullanmayı ilk öğrendiğiniz zamanı anımsayın. Vites değiştirirken debriyaja basmayı, sinyal vermeyi vs. bilinçli olarak düşünüp sonra yapıyordunuz. Fakat belli bir kilometre yol yaptıktan sonra bunların hepsi refleks olarak yapılmaya başlar. Aslında yine düşünüyorsunuz fakat bilincinizden o kadar hızlı geçiyor ki farkedemiyorsunuz. Sonuç olarak resim aynıdır fakat nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Bu düşünce sistemi yerleştikçe dünyayı ve size sunduklarını algılama şekliniz de değişir.

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam116
Toplam Ziyaret270772
MERSİN ÇÖZÜM PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE TERAPİ MERKEZİ
YENİ YAPILANMAYLA HİZMETE BAŞLAMIŞTIR.